Deodorant & Roll-On Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Deodorant & Roll-On Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Daha önceki yazımda terlemenin faydaları hakkında konuştuk. Doğal bir reaksiyon olduğundan bahsettik ancak doğal bir süreç diyerek de kişisel bakımımıza elbetteki özen göstermemezlik olmaz. Çünkü her ne kadar faydaları çok olsa da terin içerisinde az miktarda toksin de bulunmaktadır. Terledikten sonra cildimizi doğru bir şekilde suyla temizlemekte fayda var. Aksi takdirde kötü bir ter kokusuyla karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz olacaktır. Bunun için de doğru ürünleri seçmek önemlidir. 

Peki hem doğal süreçte terleyerek hem de ter kokmadan günlük yaşantımızı sürdürebilmemiz için nasıl ürünler seçmeliyiz?

Ter kokusu tamlamasını yazarken bile, özellikle toplu taşıma araçlarında sıkça rastladığımız kareler var mutlaka bilirsiniz Birkaçı otomatik olarak gözümde canlanır (koskoca mazi…) otobüste ayakta kalma mücadelesinde savrulmamak için tutunan, koltuk altlarını burun hizanıza dayayan amcalar… Açık olan pencereden kolunu çıkarıp koltuk altının havasını ağzınıza dolduran kardeşler… Ayy bence yeter 😂

Gelelim deodorant & roll-on seçiminde dikkat etmemiz gerekenlere;

  1. Mutlaka içeriğine bakın, alerjinizin olduğu maddeler varsa tercih etmeyin.
  2. Cilt tipinizi dikkate alın yağlı bir cildiniz varsa pudralı veya sprey ürünleri, kuru bir cildiniz varsa krem veya jel şeklinde olan ürünleri tercih edebilirsiniz.
  3. Terlemeyi önleyen değil kötü kokuyu azaltabilecek ürün tercih etmelisiniz.

Peki ama neden?

Genel olarak terlememizi engelleyecek ürünler tercih etmemeliyiz. Terlemeyi önleyen madde olarak alüminyum tercih ediliyor. Terleme kanalları, bu alüminyum tuzlar aracılığıyla kapatılıyor. Yazın döktüğünüz terleri durdurması ilk başta çok iyi bir buluşmuş gibi gelebilir ancak gerçek şu ki, vücudunuzdaki toksinlerin atılmasında ve sağlık için birçok faydası bulunan temel bir vücut işlevini engellemiş oluyorsunuz. 2 çeşit terleme bezi vardır. Bunlardan bir tanesi apokrin, koltuk altındaki terleme kanalları, alüminyum tarafından tıkandığında ter, vücudunuzdaki toksinleri atamaz. Atamayacağı için de toksik atıklar, dokularınızda hapsolmasına ve bu bölgeden başka bir bölgeye taşınmasına sebep olur. Yani vücudunuzdaki seyahat engeli toksik atıklar için kalkar. İstediği bölgeye gider ve yerleşir. Tıpkı lenf düğümleri gibi. Meme kanseri, alzheimer gibi hastalıklarla doğrudan bağlantısı olduğu onaylanmamış olsa da mantıken düşündüğümüzde içerdeki ter, cilt üzerinde bulunan gözeneklerden dışarı çıkabiliyorsa, cilt üzerine sürdüğümüz alüminyum içerikli bir ürün de gözeneklerimizden içeriye rahatlıkla giriş yapacaktır. Koltuk altımızdan da en yakın ulaşacağı bölge göğsümüz olabilir. Tedbirli olmamızdan zarar gelmez öyle değil mi? Bu sebeple anne adaylarının da deodorant seçiminde dikkat etmesi gerekir.

Toksin atma yöntemlerinden bir tanesi de tuvalete gitmektir. Ancak araştırmalar sadece ter yoluyla atılabilecek bazı toksinler olduğunu da göstermiştir. 

Uzun lafın kısası, terleme ne kadar sizi zor durumda bırakırsa bıraksın, uygunsuz ortamlarda da başınıza gelse vücudun önemli bir işlevidir. Alüminyum içerikli ter önleyiciler ile doğamızın kanunlarını bozmayınız.

Yani kokmadan ve korkmadan terleyeceğiz arkadaş…. 🙂

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu yazın!
Lütfen buraya adınızı yazın